24 Aralık 2016

Küba Günlükleri: Trinidad

plaza mayor, cuba, küba, trinidad


Küba'daki son durağımız, UNESCO tarafından koruma altında alınmış ve Latin Amerika'nın en eski şehirlerinden biri olan Trinidad. Küba'ya gidecekseniz ve Havana dışında bir şehir daha gezme fırsatınız varsa Trinidad önceliğiniz olmalı.




Museo Nacional de Lucha Contra Bandidos, cuba, küba, trinidad


Varadero'dan sabah 7:30 da yola koyulduğumuz yolculuk 3 saat civarında sürmesi gerekirken Viazul sayesinde 6-6.5 saat civarı sürdü. Yolculuğun uzun sürmesinin tek faydası dinlenme ve ülkenin doğasını izleme fırsatını yakalamak oluyor. 
  • 1. Gün
Bugün günlerden La Bodeguita del Medio ve Plaza Mayor

Trinidad otobüs terminaline vardığınızda, etrafınız size kiralık oda(Casa Particular) veya taksi önermek isteyen insanlarla doluyor. Her geleni reddetmek zorunda kalıyorsunuz. 

Bizim kalacağımız yer önceden belliydi. Varadero'da evinde kaldığımız Esmildo bize Tania'nın evini tavsiye etmişti. İstasyonun hemen yakınındaki bu ev için taksiye ihtiyacınız yok, yürüme mesafesinde. İyi ki tavsiye etmiş çünkü Kübada kaldığımız en güzel yerlerden biri oldu. Tania çok yardımsever bir insan ve yemekleri çok nefis.

trinidad, cuba, casa particular, tania's casa particular


Odaya yerleştikten sonra(oda biraz küçük ama çok sıkıntı olmadı) hem biraz atıştırmak hem de fotoğraf çekmek üzere ayrıldık. Ayrılırken Tania akşam yemeği isteyip istemediğimiz sordu. Önce teredütte kalsak da, ev yemeğinin güzel bir tecrübe olacağını düşündük ve kabul ettik. Karideste karar kıldık.

cuba, küba, trinidad

cuba, küba, trinidad


Trinidad'da ilk gözünüze çarpacak şey şüphesiz rengarenk ve az katlı tarihi evler olacaktır. Ayrıca yolları arnavut tipi taş yollar. Fotoğraf çekimleri için çok güzel bir lokasyon. Burası da Varadero gibi çok turistik ancak sadece yerlilerin bulunduğu arka sokaklar da epey mevcut. Biz de daha çok buraları tercih ettik. Gezdiğimiz hemen hemen her sokakta size birşeyler satmak isteyen birileri mutlaka çıkıyor. Bu biraz can sıkıcı olsa da, hayır dediğinizde fazla uzatmıyorlar.

La Bodeguista del Medio

Evden ayrılır ayrılmaz yan sokakta karşımıza La Bodeguista del Medio bar çıktı. Biraz şaşırdık çünkü bu barın sadece Havanada var olduğunu sanıyorduk. Üstelik bunun dekorasyonu çok daha güzeldi. Yemeğimizi yerken bir yandan da canlı Küba müziklerini dinledik. Bu arada Kübada hemen hemen her mekanda müzik grupları oluyor. Müzikleri bitince bahşiş topluyorlar. Sanırım kazançları bu bahşişler oluyor. Elinizi korkak alıştırmayın, 2-3 CUC atın:)

la bodeguita del medio, cuba, küba, trinidad, turcos


la bodeguita del medio, cuba, küba, trinidad, turcos


la bodeguita del medio, cuba, küba, trinidad, turcos

Trinidad merkezi çok geniş değil. O yüzden şehri yürüyerek bitirebilirsiniz. Sadece Playa de Ancon plajı gibi uzak yerlere gitmek isterseniz at arabası, motorsiklet, bisiklet veya taksiye ihtiyaç duyarsınız.

Plaza Mayor

La Bodeguista del Medio'dan ayrıldıktan sonra yürüyüşümüze Plaza Mayor çevresi ile devam ettik. Trinidad'ın en güzel ve  merkezi meydanı. Etrafında galeriler, müzeler, kilise ve bir pazar var. Fiyatlara dikkat edin. İlk sorduğunuzda yüksek bir rakam söylüyorlar. Meydanda müzik gruplarına rastlamanız da büyük olasılık.






Museo Nacional de Lucha Contra Bandidos

Biz müzeyi ziyaret etmedik. Ama çan kulesine çıktık. Trinidad'ı tepeden görmek ve güzel fotoğraflar çekmek için mutlaka uğramalısınız. Giriş 1 CUC. 




Akşam Yemeği

Günün en mutluluk verici anlarından biri Tania'nın hazırladığı sofra oldu:) Biz sadece karides beklerken yanında siyah fasulyeli pilav gibi  2-3 çeşit yemek daha hazırlamıştı. Patlayana kadar yedik desek abartmış olmayız. Sırf biraz eritmek için gece yürüyüşü yaptık. 

Trinida'daki mekanlar Havana'ya göre çok daha ciks ve tasarımlı. Hem güzel yemekler yiyebileceğiniz restaurantlar hem de eğlenebileceğiniz club ve canlı müzik içeren barlar mevcut. Mesela Casa de La Musica burada da vardı ve o gece salsa çalıyordu, ama epey bir sıra beklemek gerekiyordu. Biranızı veya mojitonuzu alıp meydanda oturup insanlarla muhabbet etmek bile eğlenmemiz için yeterli oluyor.

  • 2. Gün
Bugün günlerden Playa de Ancon

Meyve salatası, omlet, tereyağı, bal ve kahveden oluşan Tania'nın güzel kahvaltısından sonra, alışveriş, şehir turu ve fotoğraf çekimleri yapmak üzere günümüzü başlattık.

Sokakları dolanırken bir bisiklet dükkanına denk geldik. Bir değişiklik yapalım dedik ve tanesi 4 CUC dan 2 bisiklet kiraladık. Herşey sokakları gezerek normal başlamıştı. Ne diye kafamıza esti ve Playa de Ancon'a gidelim dedik ki:) 12 km lik uzaklıktaki plaja, fırın sıcaklığı ve yüksek nem altında bisikletle yola koyulduk.



Gidişte çok problem yaşamadık. Hatta düz yol yerine köy yollarını tercih ederek daha da uzattık. Pek turistik olmayan bu bölgelerde bir market bile bulamadık. Gördüğümüz kadarıyla oldukça fakir bir kesim oturuyordu.






Plaj bir Varadero değildi. Ama Varaderoya göre daha çok tesis vardı ve yeşildi. Tesislere değil de ağaçların yanında daha tenha bir kıyıya geçtik. Yüzdükten sonra duş alamazsam rahatsız olacağımı bildiğim için be suya girmedim, ama Murat yüzmek istedi. Ben de fotoğraf çekimiyle ilgilendim. Selfie çubuğunun başının yolda gelirken düşmesi canımı sıkmıştı. Çok işe yarıyordu.


Oradaki bir kaç Kübalı gençle - kadınlar hakkında - biraz sohbet ettikten sonra yola koyulduk. Önümüzde 10 km den fazla yol vardı. Ve daha ilk kilometreyi geçer geçmez, popo ağrısı başladı. Böyle bir ağrı olamaz. Sık sık inip yürümek zorunda kaldım. İlk kez bisikletle bu kadar mesafe yapıyordum. Demek ki şu çirkin görünümlü bisiklet taytları boşuna değilmiş, gerekliymiş.

Su yoksa meyve suyu için

Yolda hem dinlenmek hem de bir şeyler içmek kraathane gibi bir yerde oturduk. Su yoktu ama meyve suları vardı. Ona da şükür dedik. Yanımıza gelen bir Kübalı ile biraz sohbet etikten sonra, bize Havana dönüşü için taksi teklif etti. Fiyatı 25 CUC'du. Yani Viazul otobüsü ile aynı fiyat. 3 veya 4 kişi bulununca yola koyuluyorlar. Biz de yarın sabah bizi alması için kabul ettik. İyiki de etmişiz. Aynı fiyata çok daha konforlu ve hızlı bir yolculuk yapmış olduk.
  • 3. Gün
Bugün ayrılık günü. Anlaştığımız taksi 9 da gelecekti. O zamana kadar Tania'nın torunu ile biraz muhabbet ettim. Sanki çocukların İspanyolcası daha zor gibi, yine de anlaştık:) Kendisine Türkiye'den getirdiğim 2 renkli keçeli kalem hediye ettim.



Not: Yazıdaki tüm fotoğraflar aylakrobota aittir. İzinsiz kullanılmaması rica olunur.


© 2016 aylakrobot.com



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder